29 Kasım 2011 Salı

Dünya'nın En Büyük Derbileri 4-M.United-M.City



Dünyanın ilk su kanallarının inşa edildiği, Marx ve Engels’ın en önemli eserlerini yazdığı sanayi devriminin başkenti Manchester’da bir Manchester City taraftarını Manchester United’ı tutmakla suçlamak mahkemelerde bile hafifletici sebeptir. Henüz “multietnik” ve “farklı etnik toplulukların bir arada yaşaması” olguları, sosyologlar tarafından icat edilmeden önce birçok farklı etnik kökenden insanın barış içinde bir arada yaşamaya başladığı Manchester’da tek “bölücü nifak” futbol topudur. İngiltere’nin en eski takımlarından ikisi olan kırmızı United ve mavi City’nin taraftarları, tarihleri boyunca hep aynı partiye oy vermelerine (1987’den beri Manchester Belediye Meclisi’ne tek bir sağcı bile seçilmedi!), aynı içkileri içip aynı müzikleri dinleyerek başta Liverpool şehri olmak üzere İngiltere’nin tüm şehirlerine karşı Manchester’lı (I am not English, I am Mancunian!) kimliğini yüceltirken, City-United arasında oynanan Manchester derbisi günü birbirilerine su bile vermezler.

Manchester’ın mavi yakası City, ezeli rakipleri United’ın stadı Old Trafford’un Manchester şehrinin dışında olmasına ve taraftarlarının yarısından fazlasının Manchester dışından olmasına gönderme yaparak “Adımızda da vurguladığımız gibi” asıl Manchester olduklarını iddia ederler. United’lılar ise 90’lı ve 2000’li yıllarda İngiltere’nin en başarılı ve dünyanın kendi yağıyla kavrulan en zengin takımı olduklarını ileri sürüp “Nasıl olur da 29 yıldır tek bir kupa kazanamayan City asıl Manchester olduğunu iddia edebilir?” diye ezeli rakiplerini alaya alır.

Ama United ve City arasındaki rekabetin ezeli bir düşmanlığa dönüşmesi sürecinde başrolde - bu kez kötü adam rolünde- yine aynı George Best olacaktır. 1970’li yılların başındaki ilk Manchester derbisinde, United’ın en büyük yıldızı olan George Best kendisini durdurmak için atılan tekmelere daha fazla dayanamayarak City’li savunma oyuncusu Glyn Pardoe’nun ayağını kırar. Pardoe’nun ayağının kesilmesinin gündeme geldiği günlerde bu kez Manchester derbilerinin en golcü oyuncusu Francis Lee ve George Best birbirlerini maç boyunca kendilerini yere atmakla suçlarlar. 1973-74 sezonunun ilk derbisinde ise futboldan başka her şey vardır. City’li Mike Doyle ve United’lı Lou Macari kırmızı kart gördüklerinde uzun süre sahadan çıkmayı reddederlerken, maçın hakemi onlar sahadan çıkana kadar maçı tatil edip geri kalan oyuncuların tümünü soyunma odasına gönderir.

United, İngiltere Birinci Lig’inin Premiership adını almasından sonra Ada’nın tartışmasız en başarılı takımı olurken, City Avrupa kupalarında şampiyonluk yaşamış bir takım olarak 1998 yılında üçüncü lige kadar düştüğünde bir “ilk”e imza atar. Bu dönemde farklı liglerde oynadıkları için kupalar hariç çok fazla karşılaşma fırsatı bulamayan her iki takım arasındaki rekabet, hiçbir zaman olmadığı kadar bir ezeli nefrete dönüşecektir. Manchester’lı insanların psikolojik itkilerini dair en güzel şarkılara imza atan Morrissey’in şarkısı “Arkadaşlarımız fazla başarılı olduklarında onlardan nefret ederiz” bu git gide büyüyen nefret atmosferini en güzel özetleyen sözlerdir.

United’lıların City’ye cevabı ise aralarındaki düşmanlığı daha da arttıracak ve Ada’nın kalanının United’dan daha da fazla nefret etmesine sebep olacak cinstendi: “Man Utd bir sezonda hiçbir kupa kazanamayınca City’liler kendilerinden geçiyor, çünkü her sene hiçbir kupa kazanamayan City, o zaman kendini nimetten sayabiliyor.” Zaman zaman Keane ve Haaland gibi aşırı hırslı oyuncuların da saha içinde birbirlerinin futbol hayatını bitirmeye yönelik hareketleri, bu her sezon daha da artan Manchester yangının üzerine benzin niyetine dökülen olaylar oldu. Halihazırda dünyanın en zengin kulübü olmakla böbürlenen United’ı Amerikalılar alıp daha da zengin olduklarında, City’liler ezeli düşmanlarından artık “Man USA” olarak bahsetmeye başlamışlardı. Birkaç yıl sonra dünyanın kaynağı en belirsiz paralarını ödeyerek City’yi satın alan Thaksin Shinawatra ise United’lılar tarafından “İnsan haklarının en büyük düşmanı” olmakla itham edilecekti. Sonrası ise malum dünyanın gerçekten de en zengin adamları olan Arap şeyhleri, yüzyıllardır halklarından çaldıkları paralarla City’yi satın aldılar. Robinho, Adebayor, Barry ve United’dan alınan Tevez derken ilk kez 1970’li yıllardan beri United’a gerçekten rakip olabilecek bir kadro kurdular. Bu süreci özetleyen en anlamlı traji-komik cümle ise Oasis’çilerden geldi: “Vay be, United’lıların arabalarına alacakları her litre benzinin toplamda bize bir Tevez olarak geri dönecek olması harika bir şey”

Bugüne kadar tam 151 kez oynanan Manchester derbisinde, United 61, City ise 41 kez galip gelirken futbol hariç her konuda hiçbir şehrin olmadığı kadar aynı fikirde olan Manchester halkı, bu hafta sonu yeni bir futbol savaşına hazırlanıyor. İki sezon önce Sven Goran yönetiminde ligin ilk maçı olan derbinin ilk ayağını City 1-0 kazanmış, Oasis’in eski metresi Patsy Kensit gayri meşru çocuğunun babasından intikam almak için United’ın kırmızı bayrağına sardığı çocuğuyla derbinin simgesi olmuştu. Derbi öncesi saha dışında yine Manchesterlı ünlü müzisyenlerin atışmalarıyla yükselen tansiyon hiç olmadığı kadar yüksek. Oasis, eski Stone Roses basçısı Mani’yi “eski bir City taraftarı bir dönme” olmakla suçlarken, o sezonun rövanşında United’ın kazandığı derbinin hemen bitiminde cepten aradığı Oasis elemanlarına United’lıların Pub’ındaki tezarühatları dinleten Mani’nin cevabı, bu hafta sonu oynanacak derbiyi olabilecek en ateşli ruh haliyle özetliyor: “O City’li ezikler iyi bilsinler ki parmağımı kesseniz tüm gerçek Manchester’lıların kanı gibi kırmızı akar. Ve şunu da bilsinler ki City Şampiyonlar Ligi’ni kazandığı gün sadece Stone Roses değil Beatles bile yeniden bir araya gelecektir!

Yorum:Futbolun doğuşunun ve gelişiminin yadsınamaz önder ülkelerinden olan İngiltere nin en büyük yerel rekabetidir. Okumus olduğunuz yazıda geçmişten alıntılar yapılarak rekabetin tarihi anlatılmaya çalısılmıstır…Günümüzde ise rekabete bakıldığında City gerçeğinin son maçta MANU nun mabedi OLD TRAFFORD stadyumunda alınan 6 gollü galibiyet ikinci randevuya kadar City li taraftarların bir alay konusu olabilir ve buna old trafford ta en son 6 golün 80 yıl öncesinde atılması olayı bi derece daha büyütmüştür…genel olarak toparlarsak bu rekabet sadece taraftarlar arasında kalan bir sorun olarak görülebilir global dünyada MANU sahiplerinin amerikan MANC sahiplerinin arap olduğu düşünülürse bu rekabetin ilerde ne seviyeye geliceği kimin öne geçiceği tamamen PARA ya endekslenmiş durumdadır . . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder